tag:blogger.com,1999:blog-86964808449081725502024-03-05T14:04:44.157-08:00Not düştüklerim, aklımda kalanlar...GELECEK GEÇMİŞTEN ÇOK DAHA İYİDİR!mubeyyenhttp://www.blogger.com/profile/18291016930622569632noreply@blogger.comBlogger51125tag:blogger.com,1999:blog-8696480844908172550.post-19450238596949433272018-03-13T15:13:00.000-07:002018-03-13T15:14:00.881-07:00Şekersiz 21 gün... Bitti bile:)Hani derler ya bir alışkanlığı kazanmak istiyorsan onu 21 gün yap diye. Şekersiz 21 gün diyeti de böyle bir şeymiş. Ben özellikle şekersiz beslenmek, çikolata ve paketsiz yiyeceklerden uzak durma alışkanlığı kazanmak adına bu programa dahil oldum. İyi ki de oldum. Resmen bir beslenme alışkanlığı kazandım. Bugün itibariyle 21. günü tamamladık. Ben eksi 2,6 kiloyla tamamladım ve çok mutluyum. Gerçi şu geçen haftaki İstanbul kaçamağını yapmasaydım 3'ü zorlardım belki ama neyse. Ne diyordum, hani 21 gün bitti eski hayata mı döneceğiz? Öyle kolay olmuyor o iş. Tamam bitti ama beslenme alışkanlığı üzerimize kaldı, belki diyetteki kadar disiplinli olamayız ama yine sağlıklı yiyecekler, uygun porsiyonlara devam bence. İnsanın eli bile bile çikolataya gidemiyor sanki bu diyetin ardından.. Kendi adıma çok faydalı oldu, tüm sorularımı içtenlikle cevapladıkları için Emine ve Ayşe'ye ve beraber diyet yaptığım what's up şekersiz 21 gün E grubuna teşekkürler:) Belki görüşürüz birkaç ay sonra tekrardan... Unutmadan, bu diyet programı instagramda Ayşe ve Emine'nin oluşturdukları @thecyprea hesabı tarafından duyuruluyor, sanırım dönem dönem tekrarlanıyor, bir de 5 günlük bir versiyonu var, denemeye değer...
mubeyyenhttp://www.blogger.com/profile/18291016930622569632noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-8696480844908172550.post-1237273514149570992018-02-26T12:38:00.001-08:002018-02-26T12:50:30.329-08:00Şekersiz 21 gün… İlk haftaŞeker tüketmeden nasıl olacak? Peki hiç çikolata da mı yok? Yok hatta paketli yiyecek de yok :)
Bugüne kadar pek diyet yapmadım, diyet disiplinine girmedim, yaptıysam da kendi kafama göre bazı kalorili yiyecekleri kesme ve sporla vermem gereken kiloları vermeye çalışırdım.
Zaten son 2 yıldır, hamilelik ve emzirme nedeniyle diyet yapmak çok da doğru değildi benim için. Sonra baktım kızım 1 yaşına geldi, bahar geliyor, bir de instagramda 21 gün şekersiz bir program çağrısı gördüm tesadüfen.
Düşündüm, gelgitler yaşadım, olur mu?
Yapabilir miyim?
Sonra hadi dedim tam zamanı, engel yok bir şey yok ne kadar zor olabilir ki?
ve başladım...
bugün 7. gün bitti. @thecyprea'nın verdiği diyet listesindeki örnek menüler, yenebilen ve yenmemesi gerekenler rehberliğinde diyet devam ediyor. Bir de what's up motivasyonu var tabi. Benim dışımda 7 kişi daha var grupta diyet yapan, bir de bizi yönlendiren @thecyprea.
@thecyprea hesabı Kıbrıs'ta yaşayan 2 diyetisyen tarafından yürütülüyor. Emine ve Ayşe. Sabah 9'dan sonra yazışmaya başlıyoruz, yediklerimizi, aklımıza takılanları, zorlandığımız durumları paylaşıyoruz. Onlar da bize tavsiyelerde bulunuyorlar, yediğimiz doğru miktarda mı, tüketilmemesi gereken bir yiyecek mi gibi. Bir de arada deneyebileceğimiz tarifler.
Bence şimdilik iyi gidiyor, arada mutlaka küçük yanlışlar, kaçamaklar olabiliyor. Ama asla basit şekerli tatlı yok!
Şimdiden üçte biri bitti bile. Yarın sabah tartılıp kilo durumumuza bakacağız. Çok heyecanlıyım. Bakalım ne durumdayım?
#notdüştüklerim #şekersiz21gün #diyetteyimmubeyyenhttp://www.blogger.com/profile/18291016930622569632noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8696480844908172550.post-53319057353304619682015-01-25T07:07:00.001-08:002015-01-25T07:07:26.275-08:00Can sıkıntısı üzerine Tiramisu iyi gider...Günlerden pazar, eve tıkılıp kaldım...Akşam geç yattığımdan sabah kalkmam on buçuğu buldu, kahvaltı falan derken rutin pazar sendromu yerleşiverdi bana...sonra dedim ki bir tiramusu yapayım, süt(2,5 bardak), şeker (3 kaşık), un(3 kaşık), yumurta (1 adet) karıştırıp pişirdim, sonra biraz soğutup labne peynirini ekledim (200 gram). Sıra geldi kakaolu keki ıslatmaya, bunu da filtre kahveyle hallettim, kahveyle ıslanan kekin üstüne biraz krema ve muz dilimleri sonra kekin diğer yarını kapatıp üstüne yine krema ve doğruca dolaba soğumaya...Çıkarıp üstüne kakao, bu klasik kolay tiramisu tarifi..Ama ben granül kahveyle ıslatılan halini sevmem, zaten kahvenin o halini de artık pek tüketmiyorum, varsa yoksa filtre kahve veya türk kahvesi..Bence filtre kahve kullanmak biraz daha güzelleştiriyor, bir de arasına muz koyuyorum ben...İşte resmi:)))
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj6oPxicsrjLubRfz7dvSu7_6qCL94dpas_HtMaPfOaUAMubPyYTHQ_GpmVRj_pxI81UyU9foZptALysCRXfPyuFloGmI8SBw5bpbaq8pkgv2DInwKQ58FKfKr0ROqX7hsOCFQP-HRszyg/s1600/IMG_5597.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj6oPxicsrjLubRfz7dvSu7_6qCL94dpas_HtMaPfOaUAMubPyYTHQ_GpmVRj_pxI81UyU9foZptALysCRXfPyuFloGmI8SBw5bpbaq8pkgv2DInwKQ58FKfKr0ROqX7hsOCFQP-HRszyg/s320/IMG_5597.JPG" /></a></div>mubeyyenhttp://www.blogger.com/profile/18291016930622569632noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-8696480844908172550.post-37512945727043268662014-02-08T10:09:00.003-08:002014-02-08T10:09:55.206-08:004. Ulusal Verimlilik Kongresi 10-12 Aralık 2013 Ankarahttp://www.youtube.com/watch?v=tppNpKlkQMcmubeyyenhttp://www.blogger.com/profile/18291016930622569632noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8696480844908172550.post-5111721195489509982013-08-06T07:18:00.004-07:002013-08-06T07:19:04.607-07:00Yoksa hafızamız silecek mi bu yaşananları?Gelibolu’dayım…Terasta..Rüzgar sonbahar gibi esiyor, saçlarımı birbirine katıyor, toparlamak mümkün değil. Ben de keyfini çıkarıyorum, rüzgara bırakıyorum kendimi, saçlarımı…Mabel Matiz dinliyorum, bir de Mehmet Erdem..Zor değil, Aşk yok olmaktır, Herkes aynı hayatta, Yalan ve daha niceleri… Yalnız bir keyif akşamı gibi, biraz hüzünlü, sanki sonbahar akşamı, yaz bitmiş kış gelecek gibi, belki de fırtınadan önceki sessizlik gibi..
Yarınki köşe yazıları yazılmıştır şimdiden, herkesin söyleyecek bir sözü vardır mutlaka, yapacak yorumları, bu akşamdan konuşmaya başladılar zaten. N’olacak onların hali, ailelerinin umutları…Kim ne derse desin gerçeği, yapılan haksızlığı, ülkenin adalete olan inancının yok edilişini değiştirmeyecek.
Hakim nasıl verebildin o kararları? Kalemini kırdın mı bari?
Çıkar mıyız birgün düzlüğe? Yoksa bundan ötesi daha mı karmaşık olacak? Sonbaharda n’olacak? Kutuplaşacak mıyız daha çok? Sahi yer kaldı mı daha? Daha da ayrılabilir miyiz ikiye? Tersi için artık çok mu geç kaldık? Çocuklarımıza ne anlatacağız, nasıl anlatacağız bütün olan biteni, bu karmaşayı? Sahi 10 yıl sonra ne diyeceğiz bu olanlara, yoksa hafızamız silecek mi bu yaşananları?
(5 Ağustos'13 ardından)
mubeyyenhttp://www.blogger.com/profile/18291016930622569632noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8696480844908172550.post-22741559901908915472013-08-05T05:15:00.003-07:002013-08-05T05:15:40.518-07:00Gillmore Girls...Life's short. Talk fast.<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj7NyiiAY-d6rsW3aECzjxS4PfdsomSF-exZOZ3munidZVuk_O0BND9xmcXoL-PtudHIH86AYYRLtKd8yU7SnWUEh-X9btf2gOuw1KZbemdlp2vWGKjreLBj2vJL3Q44Nsvxvxe0KEVpAQ/s1600/gilmore_girls-promo_season_7-001.jpg" imageanchor="1" ><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj7NyiiAY-d6rsW3aECzjxS4PfdsomSF-exZOZ3munidZVuk_O0BND9xmcXoL-PtudHIH86AYYRLtKd8yU7SnWUEh-X9btf2gOuw1KZbemdlp2vWGKjreLBj2vJL3Q44Nsvxvxe0KEVpAQ/s320/gilmore_girls-promo_season_7-001.jpg" /></a>
Aslında diziyi özetleyen cümle budur.. hızlı ve çok konuşan konuşurken saçmalayan nasıl da o kadar çok şeyi biranda aklına getirip de konuştuğuna hayret ettiğim Lorelei...Hatta sık sık özenirim onun bu kadar çok konuşmasına ama sanırım normal bir insan bu kadar absürd şeyi aklına getirip konuşmaz veya konuşma zahmetinde bulunmaz. Kızı Rory...Süper çalışkan, düzenli, akıllı kız..Hep birşeyler planlar, yapacak çok şeyi, okuyacak çok kitabı, araştıracak bir sürü konusu vardır..Az zamanda nasıl o kadar işi başarır anlayamam..Lorelei'ın anne ve babası, Luke, Lane ve diğerleri.. Anne kızın sıcacık ilişkisi, yemek ve abur cubur sevgisi takdire şayandır. İnsan izledikşe abur cubur yiyesi gelir, bu kadar çok abur cubur yeyip nasıl kilo almadıklarını düşünürüm :)) Süper bir ilişkidir onlarınki, herşeyin bir çözümü vardır, en kötü Luke's'e gidip bir hamburger ve tatlı yerler, kahve içerler...Sabahları kahvesiz olmaz..Akşamları yemek ısmarlayıp film izleme keyfi paha biçilemez..İnsanı nasıl da özendirirler bu sıcacık ilişkiye...
Seneler önce izlemeye başlayıp neden bilmem bıraktığım ama ne zaman rastlasam izlemeye doyamadığım tv dizisi..Geçen gün son sezonuna başladım ve az önce sezonun 22. ve dizinin final bölümünü izledim..Onlardan ayrıldığıma, onların ayrılmasına nedense üzüldüm, bir iki damla eşlik etti. Neyse belki ilk sezondan başlayıp izlerim yine hayatımın başka bir döneminde..Yine de iyi ki bu diziyi yapmışlar ve izlemişim, benim de gençlik yıllarıma damgasını vuran bu dizinin bitişini bir fincan filtre kahveyle taçlandırıyorum..
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjWR5bbWEDi9hNmo1E4ZBJLNA3Lc5vA8fEzdkJZeuuw6Z_vVm9Ule4r0pdvfZcHpt_dcvNYgs6QUa_ysYhi12kOgAWeQ0qKFAhmw13LLDkHIQ3fSlgU5_Vd1LDHI8RUIWFOoGWIsPAcJeY/s1600/Gilmore-Girls-Lorelai-and-Rory-Sets-collage1.jpg" imageanchor="1" ><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjWR5bbWEDi9hNmo1E4ZBJLNA3Lc5vA8fEzdkJZeuuw6Z_vVm9Ule4r0pdvfZcHpt_dcvNYgs6QUa_ysYhi12kOgAWeQ0qKFAhmw13LLDkHIQ3fSlgU5_Vd1LDHI8RUIWFOoGWIsPAcJeY/s320/Gilmore-Girls-Lorelai-and-Rory-Sets-collage1.jpg" /></a>mubeyyenhttp://www.blogger.com/profile/18291016930622569632noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8696480844908172550.post-2914553690206799862013-05-06T23:13:00.002-07:002013-05-06T23:13:48.647-07:00Herşeyin bir ilki vardır'a devam ve başka şeylerYazmayalı bayağı uzun olmuş, en son ben az sonra derse giriyorum deyip orada kalmışım, derse gireli çok oldu tabi:))
O günden sonra birçok derse girdim ama öğrencileri beğenmedim, çok rahatlar, disiplin yok, ders dinleme yok, varsa yoksa telefonları...Telefon çalıyor daha 19 yaşındaki çocuk çok önemli bir telefon geldi diye çıkıyor dersten, ay dersi kaçırdım birşeyler öğreneyim telaşı hiç yok..İnanıyorum ki mezun olduklarında bölümleriyle alakalı birkaç şey sorsanız onu da bilemeyecekler...Umarım gelecek sene birşeyler değişir, yoksa tüm öğrencilerin böyle olduğuna inanmak istemiyorum, mutlaka biryerlerde dersi önemseyen öğrenci kırıntıları kalmıştır...
Hafta sonu Cihangir Yoga'daydım, Zeynep Çelen'in Yoganın Temelleri dersi vardı, yaklaşık 3,5 saat boyunca hem yoga yaptım hem de kafamda yogayla ilgili birtakım boşlukları doldurdum. Ardından da hep merak ettiğim İstanbul Modern'in kafesine gittim. Manzarasıyla ünlü bu kafeye gitmek için senenin en sisli günlerinden birini buldum, balkon kısmında oturdum ama denizi izleyemedim sisten ötürü, bir de bayağı pahalı bir yermiş diyorlardı, görmüş oldum. Zaten yoğunlukla turistlerin keşfedip vakit geçirdikleri bir yer. Yine de bira patates için süper bir yer, bir dahaki sefere öyle yapacağım..
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgFgneqi-HpJQOVR2kx7NEZqIA3-D6V_NGgCqw6m9LZKWIIRau5YyeUreLXVDwyxPfMHFHl8Tgv88Kb106ayNMaEZe3YfEz0DHtH_RUGneFKQkhpYbDpWWa0Y20OE1nKQ_-WnE-ZEW3xVg/s1600/0005.jpg" imageanchor="1" ><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgFgneqi-HpJQOVR2kx7NEZqIA3-D6V_NGgCqw6m9LZKWIIRau5YyeUreLXVDwyxPfMHFHl8Tgv88Kb106ayNMaEZe3YfEz0DHtH_RUGneFKQkhpYbDpWWa0Y20OE1nKQ_-WnE-ZEW3xVg/s320/0005.jpg" /></a>
Bu resim şu an bilgisayarımın masaüstü resmi, hem çok sevdiğim hillside beach club'dan hem de bana yogayı hatırlatıyor..mubeyyenhttp://www.blogger.com/profile/18291016930622569632noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8696480844908172550.post-9983884884836971762013-02-19T00:43:00.001-08:002013-02-19T00:44:05.642-08:00Herşeyin Bir İlki Vardır....Evet..herşey gibi ders vermenin de bir ilki varmış benim için, eğer bir aksilik olmazsa yarım saat sonra sınıfta ders veriyor olacağım...bu benim için bir ilk, bakalım nasıl geçecek, aslında çok hevesliyim, bir an önce alışıp dolu dolu ders anlatmak birşeyler öğretmek heveslisiyim.
bakalım, ayrıntılar sonra...mubeyyenhttp://www.blogger.com/profile/18291016930622569632noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8696480844908172550.post-78574036151921073362012-10-23T07:19:00.001-07:002012-10-23T07:19:50.149-07:00Selanik & Kavala
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgmuF6IRseKlZliHSEi5hVeO8kVBw3sPRW_atj5Hrb2maJ1sQ3WFFDsXZ-4waUeK6-2n_rk_P11Mf5clCkSyJ9EF2QWS9YHnIRIiomdyYYRCYxj5Q47OPsXyDKV6g1aRqrLeIZ0Ip6W6ko/s1600/DSC04699.JPG" imageanchor="1" style="margin-left:1em; margin-right:1em"><img border="0" height="240" width="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgmuF6IRseKlZliHSEi5hVeO8kVBw3sPRW_atj5Hrb2maJ1sQ3WFFDsXZ-4waUeK6-2n_rk_P11Mf5clCkSyJ9EF2QWS9YHnIRIiomdyYYRCYxj5Q47OPsXyDKV6g1aRqrLeIZ0Ip6W6ko/s320/DSC04699.JPG" /></a></div>
İnternette yakın bir yerlere nerelere gitsek diye bakarken karşıma Yunanistan turu çıktı, hemen vizesi olan arkadaşları organize edip 12 ekim gecesi düştük yollara. Cuma gecesi İpsala sınır kapısından geçiş, otobüste uyuma, sabah Selanik’te gözümüzü açma ve Capsis otelde konaklayıp ertesi gün Kavala..Deniz ürünleri, Atatürk’ün doğduğu ev, İzmir’e benzeyen kordon, bol eğlence..
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi5Xwr4x4asLpg7n-M_Fn9xUdD-hVgm4Z-VrmnMBrMKn-Ih4hMqUYYc3FdLsaVnsUWjOnN_89ZaOQ6r4UAA5l2NCdgi6HJV-_-vyP8wZoJBAeAtNU8snES5GdC-1Zs3w80gbDv4CFyJf4s/s1600/DSC04634.JPG" imageanchor="1" style="margin-left:1em; margin-right:1em"><img border="0" height="320" width="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi5Xwr4x4asLpg7n-M_Fn9xUdD-hVgm4Z-VrmnMBrMKn-Ih4hMqUYYc3FdLsaVnsUWjOnN_89ZaOQ6r4UAA5l2NCdgi6HJV-_-vyP8wZoJBAeAtNU8snES5GdC-1Zs3w80gbDv4CFyJf4s/s320/DSC04634.JPG" /></a></div>
Fırsatlardan aldığımız ama eklemelerle ve diğer turlardakilerle muhabbetten aslında tur fiyatının da zaten aynı olduğunu farkedip aslında herkesin fırsatlardan ucuza getirdiğini zannedip sevindiği bir tur programı..Bizim tur firması enteresandı Atatürk’ün evinin aslında tadilattan dolayı kapalı olduğunu sonradan söyledi, vardığımızda da aslında dış tarafının da tüllerle kaplı olduğu bilgisini verdi, yine de sokağını görebildik neyse ki..
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi-l2hgVOTDLgxvOPv6sfv7InofHp8hT7DxL-EYffRoCyZ6voHHKwh8PSfDkNTv5Pe_iGziMPHh1lefJIkAS-azZFfmDzZdjvI-zG2i4Y1B5UVYI92bmQgkHzlKRs51l87XY1gkIOFfdzQ/s1600/IMG_0587.jpg" imageanchor="1" style="margin-left:1em; margin-right:1em"><img border="0" height="240" width="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi-l2hgVOTDLgxvOPv6sfv7InofHp8hT7DxL-EYffRoCyZ6voHHKwh8PSfDkNTv5Pe_iGziMPHh1lefJIkAS-azZFfmDzZdjvI-zG2i4Y1B5UVYI92bmQgkHzlKRs51l87XY1gkIOFfdzQ/s320/IMG_0587.jpg" /></a></div>
Bir de ordaki sokakta hediyelik eşya satan Türklerden pahalı pahalı magnetleri bize aldırdı, bir sonraki durağımızda görecektik ki aynı magnetler daha ucuza da satılabiliyormuş. O andan sonra tur firması ne dediyse aksini yaptık, önerdiği dükkanlardan uzak durduk, akşam yemeğinde de onlara katılmayıp ne kadar doğru bir karar verdiğimizi ertesi günkü yorumlardan öğrendik, hem daha eğlenceli hem de daha ucuza süper bir akşam yemeği yemiş olduk..
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjLNWCBB-vRlX8gx8N6qVJkYdvG5lMp6lC0aAdafl7ZB2e9BSXb4FlZTgOuhhWtZH1L7qa0LyLsBP3x1rtfrviSIYZ3pyDQg1q2fwureD3ucKkLSbIMFEs412tidhZ_STfmZB0aR8yVz-A/s1600/untitled.bmp" imageanchor="1" style="margin-left:1em; margin-right:1em"><img border="0" height="164" width="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjLNWCBB-vRlX8gx8N6qVJkYdvG5lMp6lC0aAdafl7ZB2e9BSXb4FlZTgOuhhWtZH1L7qa0LyLsBP3x1rtfrviSIYZ3pyDQg1q2fwureD3ucKkLSbIMFEs412tidhZ_STfmZB0aR8yVz-A/s320/untitled.bmp" /></a></div>
Selanik gece hayatı süper, gündüz pek bir esprisi yok, beyaz kule, kordon, bizim mısır çarşısına benzeyen kapalı çarşısı, meydanda bal, ekmek, kaşar vs satılan tezgahlar, birkaç saatte görebildiklerimiz.
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgOE_ri1tbfUrZ1-bl-QlsfNOSIuK1l7p_Nl-t_d73QF2c3htEMAXFLHvMZK5vl-zrL0cq979tK1TrU2E4FBZ_sp9u9l_6hoApZbk30Lqgqu-eEChsh-4o-ufaDwUITWzdyApwNmd7u5ZQ/s1600/IMG_0591.jpg" imageanchor="1" style="margin-left:1em; margin-right:1em"><img border="0" height="320" width="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgOE_ri1tbfUrZ1-bl-QlsfNOSIuK1l7p_Nl-t_d73QF2c3htEMAXFLHvMZK5vl-zrL0cq979tK1TrU2E4FBZ_sp9u9l_6hoApZbk30Lqgqu-eEChsh-4o-ufaDwUITWzdyApwNmd7u5ZQ/s320/IMG_0591.jpg" /></a></div>
mubeyyenhttp://www.blogger.com/profile/18291016930622569632noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8696480844908172550.post-13624263532836116782012-10-23T00:37:00.000-07:002012-10-23T00:37:03.782-07:00Tiyatro..Doğumgünü Partisi:)<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiIcyEcS2M7j7g8rxbNazzBmORWUPmOfWhZT6SLMWzuVWWZTwtCfv96reSbH2l_ZfjCTp_euqGK3KyDmzkEQEOBpw7nRjZzoxyuHzOGUHDd3Hn8WgSjA835QTkpAdAqwj5vjW5krd_ICUs/s1600/untitled.bmp" imageanchor="1" style="margin-left:1em; margin-right:1em"><img border="0" height="66" width="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiIcyEcS2M7j7g8rxbNazzBmORWUPmOfWhZT6SLMWzuVWWZTwtCfv96reSbH2l_ZfjCTp_euqGK3KyDmzkEQEOBpw7nRjZzoxyuHzOGUHDd3Hn8WgSjA835QTkpAdAqwj5vjW5krd_ICUs/s320/untitled.bmp" /></a></div>
Geçen hafta çok öncelerden biletini aldığım Doğumgünü partisi adlı oyuna gittik, geçen sene gösterime giren oyunlardan biriydi. Sanırım bu sene toplamda dört yeni oyun var çocuk oyunlarıyla birlikte. Yine de geçtiğimiz senelerden izlemediğim çok fazla oyun var, bu sene sırası geldiğince izlemeyi planlıyorum ama çoktan biletini aldığım bir oyunu kaçırdım bile, o da yanlışlıkla gündüz sensına aldığımdan..
Doğumgünü partisi hem adından hem de oyuncularından ilgimi çeken bir oyun oldu, gitmeden de konusuna yorumlara bakamamıştım. E oyun başladı, dekor, kostümler çok sıcak bir hava yaratıyordu, derken konusunu anlamaya çalışırken oyun akıyor ve konuşmalardan birşey çıkarmaya çalışıyor insan. Arada oyunun broşürüne bakıyım dedim belki konusu yazar ama orada da somut birşey yoktu ve oyun bitti ama yine de net bir bitiş olmadı. Sonradan anladım ki oyun konusu hem olan hem de olmayan bir oyunmuş, yani belli somut bir akışı olup onun çevresinde dönen bir oyun değil, doğal olarak akıyor ve bir giriş, gelişme, sonuç görünürde olsada aslında böyle bir kaygı taşımıyor. Oyunculuklar ayrı ayrı süper, mesela ben Özge Borak’ın oynadığı filmlerde gerçek performansından çok uzak olduğunu düşündüm, bence tiyatroda devam etmeli, Cem Davran keza tiyatroda süper, Cem Davran’a eşlik eden oyuncu da mimik ve jestlerde inanılmaz bir oyun sergiledi. Aklımda en çok kalan sahne ise doğumgünü kutlamasında ışıkları söndürüp ışıklı masklarla şarkı söyledikleri bölüm, süper komikti.
Bi daha olsa bi daha izlesem...
mubeyyenhttp://www.blogger.com/profile/18291016930622569632noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8696480844908172550.post-68986416332778713802012-10-08T22:40:00.001-07:002012-10-08T22:40:39.100-07:0030 yaş..Mutlulukla..
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhhog9igDdCkc5qOM-ygEU47hSwNH5gzuoJY6wIUVa3Ys5583G4NU8dNGaiA7A9TSO2Gup_xbPMx5qWbPgViZBJh4QEBWuebsIdCUqatoTXhURkt3Dcm5LAh8iTYJjBZhu1-wzZCJUviDM/s1600/untitled.JPG" imageanchor="1" style="margin-left:1em; margin-right:1em"><img border="0" height="152" width="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhhog9igDdCkc5qOM-ygEU47hSwNH5gzuoJY6wIUVa3Ys5583G4NU8dNGaiA7A9TSO2Gup_xbPMx5qWbPgViZBJh4QEBWuebsIdCUqatoTXhURkt3Dcm5LAh8iTYJjBZhu1-wzZCJUviDM/s320/untitled.JPG" /></a></div>
Bugün 9 Ekim 2012, günlerden Salı.. İşe geldim çayımı aldım, kahvaltımı ettim. Hava soğuktu bu sabah, sonbahar ve ardından kış, yaz ne zaman geçti ki..Tam 5 gün önce 30 bitti, 3 ve 0 rakamlarından oluşan mumu 3 yaşını dolduracak olan Aslıyla üfledik. Büyük partiler kutlamalar yaparız diyordum, beklentiler büyüktü ama değişen birşey olmuyormuş ki...Öyle de kutlasan böyle de kutlasan ertesi gün aynı şeyleri yaşıyorsun, diğer doğumgünlerinden farklı birşey hissetmiyorsun. Hele korktuğun gibi gelmiyor. İnsan sanki geriye ittirebilse ittirirmiş gibi geliyor yeni yaş ama biraz ağırlıktan başka birşey getirmiyor şimdilik, sadece geçen zamanın ne kadar hızlı geçtiğini, önündeki zamanı elinden kaymadan nasıl değerlendirmen gerektiğini düşünüyorsun. Yine de mükemmel çözümü bulamıyorsun. Bu yıl yeni yaş kararları almadım henüz, belki yeni yıl kararlarıyla birleştiririm ikisinin ortasında alırım, geçmişin değerlendirmesini yapmak istiyorum ama o ilhamın geleceği vakti bulamadım daha. Önümüze bakacağız, yola devam.mubeyyenhttp://www.blogger.com/profile/18291016930622569632noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8696480844908172550.post-80486042599336255012012-08-08T06:51:00.001-07:002012-08-08T06:51:41.553-07:00İlk makale yayınım...sonunda:)o kadar konferans, sunum derken geçtiğimiz dönem benim için akademik çalışma anlamında oldukça yoğun geçti, hem yurtiçi hem de yurtdışı konferanslara gittim ve.. ilk yayınım yayınlandı..çok mutluyum benim de artık hakemli bir dergide yayınım var..
http://www.sobiad.org/eJOURNALS/dergi_HIA/arsiv/2012/mubeyyen_tepekucukoglu.pdfmubeyyenhttp://www.blogger.com/profile/18291016930622569632noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8696480844908172550.post-39414741152401250962012-07-08T10:41:00.001-07:002012-08-10T00:16:56.019-07:00Ivır Zıvır..NTV yeşil ekran programları
Geçen seneden kalan Serra'nın dosyları-9 video
Sanırım 2 yıl önceden Defne Koryürek-Sıcak ve Taze-12 video
Refika-Mucize Lezzetler-32 video
Arda'nın mutfağını unutmamak lazım
Köşe yazıları:
Fatoş Karahasan-Milliyet
Ayşe Özyılmazel-Sabah
İclal Aydın-Vatan
Kitaplar:
Şafak Pavey'in yazdıkları
Elif Şafak-Son kitabı Şemspare
Tijen İnaltong kitapları
Buket Uzuner- Yazın Öyküleri
Yeşillik:
http://www.efidanmarketim.com/index.php
http://urun.gittigidiyor.com/ev-dekorasyon-bahce/kisa-dayanikli-kekik-organik-100-tohum-60591563mubeyyenhttp://www.blogger.com/profile/18291016930622569632noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8696480844908172550.post-87701402470794457172012-07-01T11:15:00.000-07:002012-07-01T11:15:01.643-07:00İstanbul'da alternatif bir cumartesi güzergahı1-Zeytinburnu organik halk pazarı
İztanbuldaki birkaç organik pazardan biri, her cumartesi sabit pazar yerinde kapalı ve ferah mir mekanda kuruluyor. Topkapı kültür parkında, Panaroma müzesinin biraz ilerisinde...
2-Panaroma 1453 müzesi
Kesinlikle haftaiçi sakin bir zamanda gidilmeli, ya da Panaroma kısmının önünde beklemeye razı olunacak. Çünkü panaroma kısmında ancak belli sayıda kişinin 15 dk kalmasına izin var bu nedenle kapıda beklemek gerekiyor, ayrıca panaroma kısmına gidildiğinde düzensiz bir ilerleme şekli olduğundan insan görüntüye ve sese çok fazla konsantre olamıyor, sakin zamanında gitmekte fayda var. Diğer yandan audio guide'ları ücretli vermeleri kötü olmuş, madem insanlar İStanbul'un fethi ve Fatih Sultan Mehmet hakkında bir müze yapıyor ve iyaretçisi de oluyor, insanların daha fazla öğrenmeye özendirilmesi gerekli, gelen kişilerin gördüğüm kadarıyla %90ı fiyatı yüksek olmasa da para verip bu audio guide'dan almıyor. Ama diğer müzeler gibi ücretsiz olsaydı belki birkaç kişi de olsa daha fazla birşeyler öğrenmiş olurdu.
3-Zinnet restaurant
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhO93fZTxA2WFACpSsNUyL67IQy8lhcm6Rmx5qAUmAHrjExgfWymEKv-ROe19yAbVHJg60lCSBEWx1nDdsWuCSDw6dn_z51OCmU2m42yBjembTpO8eEwTdkfInW1HFzz54AtTIFLdgYBLA/s1600/IMG_0373%255B1%255D.JPG" imageanchor="1" style="margin-left:1em; margin-right:1em"><img border="0" height="320" width="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhO93fZTxA2WFACpSsNUyL67IQy8lhcm6Rmx5qAUmAHrjExgfWymEKv-ROe19yAbVHJg60lCSBEWx1nDdsWuCSDw6dn_z51OCmU2m42yBjembTpO8eEwTdkfInW1HFzz54AtTIFLdgYBLA/s320/IMG_0373%255B1%255D.JPG" /></a></div>
4-Zeytinburnu tıbbi bitkiler bahçesimubeyyenhttp://www.blogger.com/profile/18291016930622569632noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-8696480844908172550.post-41743446919259341242012-06-20T22:27:00.001-07:002012-06-20T22:29:17.011-07:00Homemade Lemon Dishwashing Liquid<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhMoEQLqM178HG3aPvYQ2TLjZXWiFDx-WXxJDJqxoelGM7_DeOe6WI23CsrlkEEHIr0e43ilwNRV75td4lLihn6W1DGb58XkEdiDm24uY2lTXbi5z6CJveGBeGJ_uOb0qgeUk7Nf1CdCdY/s1600/images.jpg" imageanchor="1" style="margin-left:1em; margin-right:1em"><img border="0" height="223" width="226" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhMoEQLqM178HG3aPvYQ2TLjZXWiFDx-WXxJDJqxoelGM7_DeOe6WI23CsrlkEEHIr0e43ilwNRV75td4lLihn6W1DGb58XkEdiDm24uY2lTXbi5z6CJveGBeGJ_uOb0qgeUk7Nf1CdCdY/s320/images.jpg" /></a>
Blend 3 chopped lemons (with skins and seeds) in a blender until a chunky liquid is formed. Add 200g fine salt, 150ml white vinegar and ½ L water and blend until smooth. Place in a large pot and boil for 15 minutes. Conserve in a jar or bottle. Use half a cup for a sink of water. To use with gloves.
This product will not foam like a commercial dishwashing liquid, but has excellent cleaning properties thanks to the combination of mother nature’s natural cleaners.
Alıntı: http://www.slowfood.com/international/slow-stories/137039/homemade-lemon-dishwashing-liquid-/q=71D9C1
***************
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgxGTMTD_aWDdfUeDXfreJfnTQOlWMgxDsYdOcZVd-Tgrf9iNccPIWcuZuUjzMaY5TmlgHstmk-JQOTEyc0VYDgcNAUvcZgmPh-a1wOQrJJAFa0AbFPyitlcFRC8-NPyHP1c-17EAoq_sg/s1600/images+%25281%2529.jpg" imageanchor="1" style="margin-left:1em; margin-right:1em"><img border="0" height="205" width="246" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgxGTMTD_aWDdfUeDXfreJfnTQOlWMgxDsYdOcZVd-Tgrf9iNccPIWcuZuUjzMaY5TmlgHstmk-JQOTEyc0VYDgcNAUvcZgmPh-a1wOQrJJAFa0AbFPyitlcFRC8-NPyHP1c-17EAoq_sg/s320/images+%25281%2529.jpg" /></a>mubeyyenhttp://www.blogger.com/profile/18291016930622569632noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8696480844908172550.post-52202592645546478642012-06-12T06:38:00.001-07:002012-06-12T06:38:38.629-07:00Aslında neler yapmak istiyorum?-1<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg98A9vstSgZVT1YL6UReMbwaQeyuM4YM1n7nEQoRnQ3Trym5azmBRmUySt8MUb1I4coh19_d8PiOoiCydw0X3N5ME6Rxa9_abuPF2H7sS0ubFY8VxdvdZ1zBMfovPcjuWJyao6zKuwjvM/s1600/DSC_6513.JPG" imageanchor="1" style="margin-left:1em; margin-right:1em"><img border="0" height="213" width="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg98A9vstSgZVT1YL6UReMbwaQeyuM4YM1n7nEQoRnQ3Trym5azmBRmUySt8MUb1I4coh19_d8PiOoiCydw0X3N5ME6Rxa9_abuPF2H7sS0ubFY8VxdvdZ1zBMfovPcjuWJyao6zKuwjvM/s320/DSC_6513.JPG" /></a>
Geçen Cuma arkadaşlara bu bizim hayatımızda bir daha yaşayamacağımız bir 8 haziran Cuma günü dedim, hayatımızın en verimli döneminde bu ofise tıkılıp kaldık ve yaptığımız işten kesinlikle %100 zevk almıyoruz, herkesin zevk alma oranı kendine göre değişiyor tabi ki.
Ama gerçek şu ki bütüm gün işteydik ve bu güzel güneşli günü hayatımızda tekrar yaşama şasımız yok, ne yazık ki o gün geçti gitti, gelin diğer günleri kurtaralım..
Hergün düşünüyorum ne yapmalıyım, ben dünyaya ne yapmak için geldim, şu an yapmaktan zevk aldığım hobilerimi işe dönüştürsem zorunluluk ve sorumluluk kattığım için aynı hale gelirler mi acaba?
Aslında eski işimde çalışırken bir ara tatilde yaptığım işi özlediğimi hatırlıyorum, ne kadar işi yaparken şikayet etsem de işimi yaparken mutlu olduğum anlarımı da anımsamıyor değilim.
Belki koca bir tatminsizlikten ibarettir herşey..
Neyse gelelim yapmak istediklerime..
Spor..
Tenis kesinlikle var, yazın yüzmek belki kışın da kapalı havuz..Bunları haftada bir yapsam iyi hissederdim heralde. Tenis partnerimi geçen hafta buldum gibi, her Perşembe iş çıkışı tüm uzaklıklara rağmen oynamayı planlıyoruz.
Okçuluk, geliştirmek, vakit ayırmak, yer bulmak lazım, ayda bir yapılabilir.
Yoga, pilates..Kesinlikle hayatımda olmasını istediğim, derinlerine inmeyi amaçladığım şeyler. Pilates ok evde yapabileceğim metaryel var, hadi yapıyım dediğimde oluyor, ama yoga öyle değil. Eğitmen eğitimlerinden biri denk gelse, bir de iş çıkışı gidebilecek kadar yakın olsam diyorum, tadından yenmez..
Deniz kenarı yürüyüş, en çok sabah işe giderken deniz kenarı boyunca yürüyenlere, koşanlara imreniyorum. Ben de bir gün spor i.in uykumdan feragat edebilecek miyim acaba? Şimdilik iş çıkışı fırsat bulursak ablamla yürüyoruz, sırf spor olsun, diyete destek olsun, biraz daha hızlı zayıflayabilelim diye..
Kesinlikle kapalı salo sporları, koşu bandı vs yok hayalimde, belki boğaz manzaralı bir spor salonu bulursam ancak o zaman, ama yerinde saymak çekici gelmiyor.
Kültür sanat aktiviteleri..
Nerden başlasam; sinema..Dışarıda, evde, açıkhavada en çok.. Bütün film festivallerine günlerce katılsam, konularını okusam, takip etsem, ardından birileriyle film üzerine konuşup yorumlar yapıp yazılar yazsam... Film eleştirmeni olsam...
Tiyatro ..sezon boyunca gerek şehir gerek devlet tiyatrolarını sıkı takişp etsem her hafta bir oyun, listenin çoğunu izlemek istediklerimi izleyebilsem, hatta diğer şehirlerin tiyatrolarından gelen oyunları da kaçırmasam, belki sezon sonuna denk gelen tiyatro festivalinden de artık bir kaç parça izleyebilsem, biraz da özel tiyatrolara takılabilsem..
Fotoğraf..şu katılamadığım fotoğraf kursuna vakit ayırıp da aktılabilsem, işin tekniğini sonunda kavrayıp, tekniğine uygun güzel fotoğraflar çekebilsem, birileriyle biraraya gelip fotoğraf kritikleri yapsam..fotoğraf sergilerini takip etsem..
Devamı gelecek...mubeyyenhttp://www.blogger.com/profile/18291016930622569632noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8696480844908172550.post-62237848750768099892012-05-18T06:06:00.000-07:002012-05-18T06:06:02.922-07:00Iron Lady ve The Rum DiarySon günlerde iki film izledim, birincisi beklediğimden etkili çıktı zaten iyi bir film olmasını bekliyordum ancak bu kadar iyi bir rol beklemiyordum açıkçası Meryl Streep'ten. Oscar'ı gerçekten haketmiş. Diğeri de Tutku Günlükleri filmi, bu filmi de vasat bir film olarak duymuştum ama Jonny Deep uğruna izledim, iyi ki de izlemişim. Aslında Hunter S. Thompson adlı bir gazetecinin aynı adlı romanından uyarlanan ve kendi hayatından bir dönemi anlatıyor, öykü çok karmaşık değil ancak bazı sahneler beni oldukça güldürdü.
Aynı gazetecinin başka bir film uyarlaması daha olan Vegas’ta Korku ve Nefret filminde de Jonny Deep oynamış, onu da bulup izlemek ilginç olabilir.
Aslında filmi sadece öylesine bir film diye izlemiştim ta ki filmin sonunda Hunter S. Thompson anısına yazınca merak edip baktım ki, meğer Hunter S. Thompson bir gazeteci imiş, aşırı alkol ve uyuşturucu kullanırmış ki bu filme oldukça çok göze çarpıyor, içki içmekten gözündeki morluklar görünmesin diye güneş gözlüğü takıyor, minibardaki bütün içkileri bitirip günde 4 defa minibarı doldurtuyor, hatta bir keresinde çok içki içmekten başına gelmeyen kalmıyor ve birkaç günlüğüne içkiyi bırakıyor bile.
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhvQwL93VCvkQykT5KqcQhyge65KyioLptulDS94C4J3AjcOkDEiTXZxzopVTZ_MwJJB39co5tTeSv2rWsqdQeXfpt9lx2tE6N5hoYfID-WT65A3Wn06xLg7mlpC7mX-KinZ_Tves6U4Ro/s1600/untitled.bmp" imageanchor="1" style="margin-left:1em; margin-right:1em"><img border="0" height="72" width="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhvQwL93VCvkQykT5KqcQhyge65KyioLptulDS94C4J3AjcOkDEiTXZxzopVTZ_MwJJB39co5tTeSv2rWsqdQeXfpt9lx2tE6N5hoYfID-WT65A3Wn06xLg7mlpC7mX-KinZ_Tves6U4Ro/s320/untitled.bmp" /></a></div>
Iron Lady'e gelince Margaret Thatcher'ın hayatıyla ile ilgili açıkçası çok bilgim yoktu, bu filmden sonra bu kadının hayatını anlatan bir kitap bulup okumaya karar verdim, İngiltere'nin ilk kadın başbakanı olmayı başarmak o dönemde hiç de kolay değilmiş, ayrıca başbakanlık dönemine denk gelen bazı olaylarla ilgili net ve kesin kararlar alması kimsenin kolay kolay yapacağı iş değil, ama politika bu nihayetinde kimseye yaranmak mümkün değil ve zamanı gelince onu da koltuğundan indirmeyi başarmışlar da rahat etmişler diyelim...
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiVHLRKrIv0zs2hH5hcG_mG_SjD-eJ9_KKvCJdvEHCE6FtRMo6AO1EH95Y4vfy3yAx49iX7W21-IfCLpnWNGRg_ijGhkjM9DumpgjW6ODcjFoMN4cBYY41HKLJIJm0aU997b_caRI6vRk4/s1600/untitled2.bmp" imageanchor="1" style="margin-left:1em; margin-right:1em"><img border="0" height="90" width="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiVHLRKrIv0zs2hH5hcG_mG_SjD-eJ9_KKvCJdvEHCE6FtRMo6AO1EH95Y4vfy3yAx49iX7W21-IfCLpnWNGRg_ijGhkjM9DumpgjW6ODcjFoMN4cBYY41HKLJIJm0aU997b_caRI6vRk4/s320/untitled2.bmp" /></a></div>mubeyyenhttp://www.blogger.com/profile/18291016930622569632noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8696480844908172550.post-43695389007567447222012-03-30T07:15:00.000-07:002012-03-30T07:15:12.573-07:00F. Scott Fitzgerald; A Life in Letters..Mektubu Amerikalı yazar F. Scott Fitzgerald 1933 yılında 11 yaşındaki kızı Scottie'ye yazmış.<br />
Kızına kafasına takması ve takmaması gereken şeyleri öğütlemiş.<br />
Aynen şöyle: "Önemsemen gereken şeyler:<br />
Cesaretin, titizliğin, verimliliğin, at sürme yeteneğin.<br />
Kafana takmaman gereken şeyler: İnsanların ne düşündüğüne aldırma, oyuncak bebeklere kafanı takma, geçmişi dert etme.<br />
Gelecek için kaygılanma, büyümeyi kafana takma, birinin seni geçmesini dert etme, zafer kazanmaya kafanı takma, senin hatan yüzünden değilse başarısızlığı da dert etme.<br />
Sivrisineklere aldırma, ebeveynlerini kafana takma, oğlanları kafana takma, hayal kırıklıklarını dert etme, zevklere kafanı takma, tatmin olmaya kafanı takma.<br />
Düşünmen gereken şeyler:<br />
Neyi amaçlıyorum?<br />
Çağdaşlarıma kıyasla şu konularda ne kadar iyiyim; <br />
a. İlim, irfan <br />
b. İnsanları anlayabiliyor ve onlarla anlaşabiliyor muyum? <br />
c. Vücudumu bir enstrüman gibi kullanabiliyor muyum, yoksa ihmal mi ediyorum?"<br />
Ne baba ama...<br />
Mektup 'F. Scott Fitzgerald; A Life in Letters' isimli kitapta bulunabilir(mişşşş).<br />
<br />
not: Bu yazı Ayşe Özyılmazer'in 15 mart 2012 sabah gazetesindeki köşe yazısından alıntıdır.mubeyyenhttp://www.blogger.com/profile/18291016930622569632noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8696480844908172550.post-5416025759890850962012-03-22T11:27:00.000-07:002012-03-22T11:27:53.375-07:0022 mart yazısı...bugünün 22 mart olmasının yazıyla bir ilgisi yok aslıda, sadece başlık bulamadığımdan... uzun zamandır yazmadım bir şeylerden bahsedip kendimi iyi hissedip, bloğuma geri döneyim istedim..<br />
yarın cuma haftanın son günü ve ben konyaya hilalin yanına gidiyorum haftasonu için, bol bol dertleşip sanırım hilalin başını ağrıtıp ondan öğütler alıp 2 gün boyunca kendimi resetlemeyi planlıyorum. bir yandan eşya çanta vs ayarlamam lazım. diğer yandan da danışman hocama göstermek üzere tez konusu üzerinde çalışıyorum. yoğun çalıştığım dertlendiğim yeterlilik bitti, ikinci round başladı tez yazma işi. ama konuyu belirleyemedim daha önce hocamı ikna etmem lazım istediğim konu için umarım başarılı olurum.mubeyyenhttp://www.blogger.com/profile/18291016930622569632noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8696480844908172550.post-71484784472110476162012-01-04T22:41:00.000-08:002012-01-04T22:46:48.236-08:00GDO'ya hayır....http://video.cnnturk.com/2012/programlar/1/4/bugun-12-00-04-01-2012-sor-ogren-kampanyasi<br />
<a href="http://video.cnnturk.com/2012/programlar/1/4/bugun-12-00-04-01-2012-sor-ogren-kampanyasi"></a>mubeyyenhttp://www.blogger.com/profile/18291016930622569632noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8696480844908172550.post-18524461531089775002011-12-06T01:09:00.000-08:002011-12-06T01:09:04.619-08:00Aromaterapik Ürünler<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiT2s3_Ydv37tTmEz9MZ691lDpYIwN-8uRTC1l5rfg4HsMK5Cv_J_E-V8_vUDP22SQlad5ZBRiK7W8J8iNLxOQfzjFY-AUExQMXEG3bOpYFxyAy9EBtC0U6YMG8YNIQvO1jrSabt3YOaTI/s1600/aromaterapi.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiT2s3_Ydv37tTmEz9MZ691lDpYIwN-8uRTC1l5rfg4HsMK5Cv_J_E-V8_vUDP22SQlad5ZBRiK7W8J8iNLxOQfzjFY-AUExQMXEG3bOpYFxyAy9EBtC0U6YMG8YNIQvO1jrSabt3YOaTI/s320/aromaterapi.jpg" width="320" /></a></div><br />
<br />
<br />
<div class="MsoNormal">Ev ile iş arası mesafe uzun olunca ve mecburen servisle gidilince, yolda geçen zamanı değerlendirmek bir hayli önem kazanıyor benim için. Hergün minimum 2 saat serviste hiçbirşey yapmadan oturarak geçiyor, bazen kitap okuyarak, müzik dinleyerek en azından boşa geçirmemeye çalışıyorum. Yorgunsam uyuyakalıyorum ama özellikle sabahları uyumayı alışkanlık haline getirmek iyi olmuyor, insan daha zor ayılıyor işe gidince.</div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Ben de açık radyonun podcastlerine sarmış durumdayım bu aralar. Açık radyonun bazı programları oldukça bilgilendirici oluyor, favorim vedat ozan’ın hazırlayıp sunduğu “koku” programı. Sanırım haftalık yayınlanan bir program ve her bölümünde bir yerden koku ile alakalı ilginç bilgilerle dolu yaklaşık 20-25 dakikalık bir program. Ama ciddi bir araştırmanın ürünü. Çünkü programda verilen birgiler hap gibi ve o bilgilere ulaşmak ciddi bir merak, ve zaman işi.</div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Öncelikle bu podcastleri indirmek için çeşitli yöntemler var, açık radyoya girip indirebiliyorsunuz, ben iphone’a indirip dinliyorum ama bilgisayara indirmek de mümkün, birkaç alternatif var geçmiş bölümleri dinleyebilmek için.</div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Bu sabah servise oturunca bakalım ne var derken, programın normal rutininden farklı söyleşi tarzında arka arkaya 2 bölüm vardı. Televizyondan tanıdığımız Ayşe Tolga aromaterapi alanında kendini geliştirmiş ve aromaterapik ürünler satmaya başlamış. Bu alana nasıl girdiğini, nasıl başladığını, hangi eğitimleri alıp kendini geliştirdiğini ve dikkat etmemiz bazı konuları çok güzel anlatıyor Ayşe hanım. 21 ve 28 Aralık 2010 programına ulaşıp dinleyebilirsiniz, çok keyifli. Not etmek istediğim bir kaç web adresi var, unutmamak için onları da buraya yazıyorum. Ayrıca Nane ve misket limonu banyo jeli denenmeli, benim gibi naneli duş jeli hayranı olup da bulamayanlar için :)</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiqwiLM5O86ggnb5dJnXDA18HOeTY_toqNZDVRlISLwCAM2Pzs94Fd9Tpr-26MsjBAgRaQf7Hc0N4cDZN6_0fdOFam125YbSBGYsT-gQzlT-uWIq0g7IJulShXe0-21WhrW-9JJazwIppQ/s1600/images+%25281%2529.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiqwiLM5O86ggnb5dJnXDA18HOeTY_toqNZDVRlISLwCAM2Pzs94Fd9Tpr-26MsjBAgRaQf7Hc0N4cDZN6_0fdOFam125YbSBGYsT-gQzlT-uWIq0g7IJulShXe0-21WhrW-9JJazwIppQ/s1600/images+%25281%2529.jpg" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="MsoNormal">Ayşe Tolga’nın ürünlerini tanıttığı web sitesi: <a href="http://www.aisha.com.tr/">www.aisha.com.tr</a></div><div class="MsoNormal">Blogları: <a href="http://aishassecretgarden.blogcu.com/">http://aishassecretgarden.blogcu.com</a> ve </div><div class="MsoNormal">Önerdiği diğer doğal aromaterapi ürünleriyle ilgili siteler: <a href="http://www.nuka.com.tr/">http://www.nuka.com.tr</a>, <a href="http://www.awecemre.com/">http://www.awecemre.com</a>, <a href="http://www.yakatarla.com/">http://www.yakatarla.com</a></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Son olarak hangi ortam hangi koku kullanmalı konusunda tavsiyeler:</div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"><span class="alticizgili"><u>Oturma Yerlerinde:</u></span><span class="apple-converted-space"> </span><span class="apple-style-span">Itır çiçeği, bergamot, Libya, Semra çamı, portakal, turunç, gül, sedir, Hint limon otu, lavanta, mersin.</span><br />
<br />
<span class="alticizgili"><u>İş Yerlerinde:</u></span><span class="apple-converted-space"> </span><span class="apple-style-span">Hint limon otu, limon, bergamot, mersin, Semra çamı, melez lavanta.</span><br />
<br />
<span class="alticizgili"><u>Çocuk Odalarında:</u></span><span class="apple-converted-space"> </span><span class="apple-style-span">Kırpa paryası, rezene, mandalina, tarçın, portakal.</span><br />
<br />
<span class="alticizgili"><u>Yatak Odalarında:</u></span><span class="apple-converted-space"> </span><span class="apple-style-span">Fas turuncu, gül, lavanta, kananga, santal, portakal, sedir.,</span><br />
<br />
<span class="alticizgili"><u>Sigara içilen ortamlarda:</u></span><span class="apple-converted-space"> </span><span class="apple-style-span">Adaçayı, hin defnesi, ardıç, semra çamı, limon.</span><br />
<br />
<span class="alticizgili"><u>Toplantı salonlarında:</u></span><span class="apple-converted-space"> </span><span class="apple-style-span">Gül, günlük hindistan, elemi.</span></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjKKvFS4uwDPVYlE2wblpYODEFCWNGpM5mX3fewfYPFs9KL5TDdWGe9AqV96EUNUT6e9r4rK611fmaKt1ZDH5vOlqc2nBpRLh4dgWD3oBl0soLd8gio7uG4kBpI7CR-Lf2X9ItLmZIU4yA/s1600/images.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjKKvFS4uwDPVYlE2wblpYODEFCWNGpM5mX3fewfYPFs9KL5TDdWGe9AqV96EUNUT6e9r4rK611fmaKt1ZDH5vOlqc2nBpRLh4dgWD3oBl0soLd8gio7uG4kBpI7CR-Lf2X9ItLmZIU4yA/s1600/images.jpg" /></a></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><br />
<div class="MsoNormal"><br />
</div>mubeyyenhttp://www.blogger.com/profile/18291016930622569632noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8696480844908172550.post-49202629765077899692011-11-12T03:57:00.000-08:002011-11-12T03:57:20.122-08:00Uzunnn bir yapılacaklar listesi..Balkon bahçeciliği, limon ağacı, ekolojik yaşam rehberi kitabı Gelibolu'daki evde her nereye kaybolduysa bulunacak içindeki odayı temizleyen bitkiler araştırılıp bulunacak ve yerleşik hayata geçilen eve tedarik edilecek.<br />
<br />
Mutfak için ikeadan raylar temin edilip bıçaklar, baharat ve otlar için setler yapılacak. İkea'daki fikirler incelenecek.<br />
<br />
Otlar, hazır olanları temin etmek yerine, küçük saksılar ve tohumlar temin edilip dekorasyon yapılacak.mubeyyenhttp://www.blogger.com/profile/18291016930622569632noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8696480844908172550.post-44254695235448295102011-11-11T13:14:00.000-08:002011-11-11T13:21:00.180-08:0011.11.11Günün anlam ve önemi tabi ki Hilalde gizli, bugün beklenen nikahımız gerçekleşti, ben de şahit oldum:)<br />
Artık nikahlar önceden yapılıyor, çiftler bir süre ayrı takılıp kavuşmayı bekliyor, çağımızın yeni trendi bu malesef. Nerde eskisi gibi süzülmeler, nazlanmalar, gidecek ev bile hazır değil, bekliyoruz hala bekliyoruz benim gibi..<br />
<br />
Bugünün anlam ve öneminden ayrıca ben de bir kafa dalgınlığı, duygu karmaşası var nedense, kendime gelemiyor, kafamı toparlayamıyorum nedense, ay boşlukta mı, hangi gezegenin etkisidir ve ya etkisi midir bilemiyorum ama umarım çabuk geçer...<br />
<br />
Bu akşam Anadolu Kartalları'na gittik, izlemek istediklerim arasındaydı ama oyunculuk olarak çok da tatmin etmedi, çocuk filmi veya gençlik dizisi gibiydi diyebilirim. Yine de içinde bulunduğum duygu karmaşıklığından olsa gerek birkaç sahnesi bana duygu dolu anlar yaşatmadı değil...<br />
<br />
Bir de yeterlilik başvurusu yaptım bugün onun da bir baskısı var üzerimde, ne olacak nasıl olacak okuduklarım nasıl olacak da aklımda hafızamda kalacak bilemiyorum..<br />
<br />
Son olarak hava soğuk ve soğuk, yarın dışarıya burnumu çıkarasım yok ama az önce bir gece gezmesi daveti aldım birazdan ona gidip dönücem:)mubeyyenhttp://www.blogger.com/profile/18291016930622569632noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8696480844908172550.post-80255277398746901202011-10-17T11:36:00.000-07:002011-10-17T13:19:37.935-07:00bugünlerde..şu an üşümüş bir civciv gibi hisediyorum kendimi, hani bazen üşürler kendi kendilerine başlarını öne eğip düşünür dururlar, sanki onları alıp sararsan güneş bir yere koyarsan ısınıp kendilerine gelirler. sıcak iyi gelir onlara. işte ben de sırtımı kalorifere dayadım belki bu ısıyla birlikte gece şişen boğazım iyileşir diye umut ediyorum.<br />
<br />
ciddi birşekilde ders çalışmam lazım nerden başlasam ne okusan derken zaman geçiyor saat ilerliyor, başlasan da hayır gelmiyor okuduğundan, ayrıca daha oje sürmem ve arabadaki kutudan uygun kitabı alıp gelmem lazım, bu soğukta da dışarı çıkmayı gözüm yemiyor:(<br />
<br />
bazen öyle durumlara düşersin ki normal hayatı idame ettirmek eskiden alıştığın sıradan özgürlüklere kavuşmak bile müthiş bir lüks gelir, bazen evde oturup güzel bir kahve içmek kendini iyi hissettirir, şanslısındır, ne dışarıda akan hayatta gözün vardır ne de başkalarınınkinde böyle zamanlarda, en ideal anları yaşıyorsundur zaten..<br />
<br />
burnum üşümeye başladı, artık yaza kadar ısınmaz.. bogazım acıyor ve geniz akıntım var, yarın tantum verde almak lazım..mubeyyenhttp://www.blogger.com/profile/18291016930622569632noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8696480844908172550.post-47679227799606448112011-08-12T14:04:00.000-07:002011-08-12T14:08:43.173-07:00Ben tatildeyken..Tüm tatillerimin aksine sayılı gün çabuk geçmiş gibi gelmiyor ve tatil halen bitmeyecekmiş gibi. Oysa ki bugün cuma hatta 10 dk sonra cumartesi olacak ve ben pazar günü dönüyorum. Herhalde işte çok sorumluluk almayınca işe dönüş sendromu yaşanmıyor ya da pazartesi depresyondayım:)<br />
Ben tatilde pek bir plan yapmadım, beklentimi düşük tuttum, geliboluya gidip ordaki teras katında sadece kitap okuyup film izlemek vardı planlarım arasında, hatta sabaha kadar terasta oturup keyif yapmak da vardı ama rüzgar pek izin vermedi bu işe. Rüzgar yeni dindi, mesela ilk dalgasız deniz bugüne denk geldi ve muhteşemdi. Demek ki çok da beklenti içine girmeyince insan bulduğundan pek de memnun kalabiliyormuş.<br />
Gelelim kitaplara ve filmlere..Pek birşey yapmamama karşın çok da istediğim gibi okuyamadım hep araya bişeyler girdi sanırım, kısa zaman dilimlerinde okumaya fırsat buldum zaten ben de öyle saatlerce olduğum yerde oturup kitaba dalan bir yapıda değilimdir. İlle aklıma başka birşey gelir ve okumaya ara verip ona yönelirim ve genelde de yöneldikten sonra okumaya tekrar dönmem:) Bir de gazeteler ve kitap ekleri de kitap okuma zamanını çalmaktaydı. Böylece sadece İskender'i bitirebildim ve Şairin Romanı'na başlayabildim.<br />
İskender bence Elif Şafak'ın okuduklarım arasında en başarılı kurgulanmış romanı hele son bölümlere doğru daha keyifli bir okuma serüveni yaşatıyor. Şairin Romanı ise bambaşka bir kitap mitolojik değil, hayali değil tuhaf denebilecek bir kitap ilk sayfalarda başlamak biraz zor gelebilir hatta başlayanların çoğu bu kitabı okumayı bırakabilir çünkü ciddi bir konsantrasyon gerektiren yoğun bir kitap ama çok keyifli bir kitap. İnsan okudukça okumanın keyfine varıyor ve zaman zaman Murathan Mungan bu kitabı nasıl yazmış acaba diye düşünmeden ve takdir etmeden geçemiyor. Kesinlikle okunması gerekn kitaplardan biri.<br />
Filmlere gelince malesef izlemek istediklerim açılamayan ve tamirde olan diskte kaldığından bulduklarımla yetinmek zorunda kaldım denebilir oysa ki izlemek istediğim o kadar çok film vardı ki..<br />
İzlediklerim ise; leaving, the tree, another year, mutluyum devam et, ilk aşk, monte carlo<br />
The tree: güzel filmdi, zaten festival filmiymiş<br />
Leaving: anlam veremediğim klasik bir fransız filmi, insan parayı pulu o hayatı bırakırsa başkasına tutulur mu?<br />
Another year: Yaşlı şirin çiftimiz ve etraflarında gelişen sıradan olaylar<br />
Mutluyum devam et: Sıradan amerikan komedi filmlerinin en vasatlarından biri sanırım<br />
İlk aşk: 9 yaşındaki yeğenimle izlediğim çocuk filmi, ben çocukların büyümesini beklerken film bitti.<br />
Monte Carlo: Yine Amerikan komedisi yine vasat<br />
Not: Aşağıdaki fotoğrafta gelibolu plajını ve yeğenim Ali'nin kafasına su dökerkenki halini görebilirsiniz:)<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhl8amiHvyuYaDKRtpUSaJe86zp1-gSBwezAr2q9zGSDs5VgkPuYhrs41ikhaZE4VoZCOTidTl6VtdMpKChmH9lJIGlY4XErER_YV8L_8_1yfnV3VShaCdud6CBx8jZOyH8rS_mRvDX4yA/s1600/foto%25C4%259Fraf.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhl8amiHvyuYaDKRtpUSaJe86zp1-gSBwezAr2q9zGSDs5VgkPuYhrs41ikhaZE4VoZCOTidTl6VtdMpKChmH9lJIGlY4XErER_YV8L_8_1yfnV3VShaCdud6CBx8jZOyH8rS_mRvDX4yA/s1600/foto%25C4%259Fraf.JPG" /></a></div><br />
mubeyyenhttp://www.blogger.com/profile/18291016930622569632noreply@blogger.com0